Arşınladığımız yollar yorgun artık
Tabanı yıpranmış eskimiş tüm ayakkabılar
Tozlu, çamur yolların, sisli bulvarların, ıslak kaldırımların
Sokak lambası aşıklarıyız.
Yakamoz sevdalardan öteyiz
Gülpembeye çalan yanaklaın
Soğuktan palyaçolaşmış burnun
Perçem, perçem uzadıkça uzayan saçların
Sonra bal dökülen dudakların vardı
Ayaza meydan okuyan açılmışlığın içimi üşütüyordu benim,
Geceleri rüyalarımı süsleyen,
Kasıklarıma sancılar salan sen miydin?